Beyoğlu'nun En Güzel Abisi

"GÜCE DEĞİL, ADALETE İTİBAR ETMEK LAZIM."

Kentsel dönüşüm adı altında tarihimizi, kültürümüzü ve değerlerimizi yok etmeye devam ediyoruz. Her ne kadar dünyanın büyük şehirleriyle yarışır yükseklikte ve teknolojide binalara sahip olsak da sadece paraya değer veren insanlarımız sayesinde bu toplumlardan geri kalıyoruz ne yazık ki.

Kim bilir, belki de bu hale gelmemize neden olan şey, geçmiş hükümetlerden beri süregelen hatalı politikalar ile kardeşçe yaşadığımız insanlara düşman gözüyle bakmamız ve onların lanetini üzerimize çekmemizdir.

İşte; "Beyoğlu'nun En Güzel Abisi” de, İstanbul'un orta yerinde bir garabet haline dönüşen güzelim Tarlabaşı'nı ve geçmişte bu toprakları terk etmek zorunda kalan insanların hikâyesini anlatır bize.

Yine fonda Müzeyyen Senar vardır ve karlı İstanbul sokaklarını sözleriyle ısıtır. Temiz kalpli ve gözü pek polislerimiz Başkomser Nevzat ve ekibi Ali ile Zeynep de çözülmesi zor bir cinayetle karşımızdadır.

NEVZAT BAŞKOMSER BİR MAFYA ÇEKİŞMESİNİN ORTASINDA

Yılbaşı gecesi Tarlabaşı'nın arka sokaklarında polisler bir erkek cesedi bulur. İnsanı kendisine hayran bırakacak kadar yakışıklı bir erkektir Engin Akça. Ustaca nişan alınarak atılmış ve kalbine saplanmış bir bıçakla öldürülmüştür.

İsviçre'deyken birlikte uyuşturucu işleri yaptığı dayısı öldürülünce İsviçre ve İtalyan mafyasından kaçarak Türkiye'ye zorunlu dönüş yapmıştır Engin. Artık Tarlabaşı'nın karanlık sokaklarında karanlık işler yapan ve on dokuz yeğeni tarafından korunan Kara Nizam'ın adamı olmuştur. Tarlabaşı'nda yapılacak kentsel dönüşüm için hem Nizam adına hem de Nizam'dan habersiz kendi adına apartman toplamaktadır.

Barbut İhsan, Kara Nizam'ın en büyük hasmı ve Tarlabaşılılar Kulübü ismi altında kumarhane olarak işletilen yerin sahibidir. Kendisini çocukluktan beri seven Çilem'i zorla elde ettiği için Nizam'a ve ona yardım eden Engin'e karşı dinmeyen bir öfkesi vardır.

Titiz Tarık, Engin'i öldürmek üzere tutulmuş bir kiralık katildir ancak çıkan çatışmada kendisini kimin tuttuğunu öğrenemeden öldürülür.

Azize, Neşe Pavyonda konsomatris olarak çalışan bir kadındır. Görenleri kendisine âşık edecek bir güzelliğe sahiptir. Engin ile birbirlerini sevmektedirler. Zengin ve yakışıklı erkek avcısı Jale bu iki âşığın arasında sürekli pürüz çıkmasına sebep olur. Engin, Jale'den aldığı paralarla kendi adına aldığı apartmanları gelecek güvencesi olarak görür ve Azize'ye biraz daha süre vermesini, sonra buralardan kaçıp gideceklerini söyler.

Sadri, Neşe Pavyonda klarnet çalan bir Bulgar göçmenidir. Bir kaza sonucu ölen kardeşine benzediği için Azize'nin başına bir şey gelsin istemez ve onu koruyup kollar.

Saltanat Süleyman, güçlü kuvvetli bir sokak kabadayısıdır. Kumarda Engin'e kaptırdığı ve sermayesi olan 3 kadından dolayı ondan nefret eder.

Nazlı, Ferhat Çerağ Kültür Merkezi'nde kimsesiz çocuklara ve kadınlara yardım eden bir hayırseverdir. Babasından kalan apartmanlardan yüklü bir gelir elde etmiştir ve tüm vaktini toplum yararına harcamaktadır. Özellikle Gezi Parkı olaylarında polislerin yaraladığı gençlere, gaz fişekleri nedeniyle uzuvlarını kaybeden çocuklara kendi imkânlarıyla sıhhi yardım ulaştırmıştır. Yine babasından kalan ve yeni bir merkez daha açmak istediği binada Kara Nizam'ın kulübü olan Öztarlabaşılılar Kulübü bulunmaktadır. Kara Nizam'ı buradan çıkmak için bir türlü ikna edemez.

Başkomser Nevzat ve ekibi tüm bu zanlılarla defalarca kez görüşmüş, tüm ayrıntıların üzerinden defalarca kez geçerek olası her senaryoyu değerlendirmiştir. Ancak Başkomser Nevzat'ın karısı ve kızının katilinden sonra ilk kez bir katili daha bulamamışlardır. Ta ki bir akşam yemeği için toplandıkları Zeynep'in evinde, ailesinin anlattıklarından sonra, gözlerinin önünde duran o gerçeği fark edene kadar.