Beni Ödülle Cezalandırma

Yazar: Dr. Özgür Bolat
Yayınevi: Doğan Kitap
Sayfa: 248
Tür: Bilim/Gelişim/Eğitim


İnceleme
2016/09 4 dk 3523

"MUTLU VE BAŞARILI ÇOCUK YETİŞTİRMENİN EN ÖNEMLİ PRENSİBİ, KOLAY OLANI DEĞİL, ZOR OLSA DA DOĞRU OLANI YAPMAKTIR."

Çocuğumuz istediğimiz bir konuda başarılı olursa hemen arkasından ödül vermek gelebilir aklımıza. Ya da yapmadığı bir şeyi yaptırabilmek adına hemen ödülü ön plana sürebiliriz.

Peki, herhangi bir koşula bağlı olarak verdiğimiz bu ödüller gerçekte kimin için? Ödülü verdiğimiz çocuğumuz için mi, yoksa onunla uğraşmak istemediğimizden kendimiz için mi?

Ödül, ailelerin gerçek sorunla uğraşmak istemedikleri zaman kullandıkları kestirme bir yoldur. Aile çocuğuna ödülle bir şey yaptırmak istiyorsa, öncelikle kendine “ben bunu çocuğum için mi istiyorum yoksa kendim için mi?” diye sormalıdır.

Ödülle çocukları bir etkinliğe başlatsanız bile bunu bir iç motivasyona dönüştüremezseniz çocuğun etkinliğe devam etmesini sağlayamazsınız.

Bu yüzden amaç ödül değil de iç motivasyonla birlikte gelişim olursa, çocuk sürekli kendini geliştirecek ve sürekli kendi kapasitesinin üstüne çıkmaya çalışacaktır.

ÖRNEKLER
  • Anne ödül verdiğinde, çocuk bilinçaltından: “Ben bu işi neden yapıyorum? Çekici olduğu için olamaz, eğer çekici olsaydı annem ödül vermezdi. O zaman ben bu işi ödül için yapıyorum” diye düşünür ve iç motivasyonu zamanla ölür.
  • Sosyal ödül, yani takdir etme ve övme de bağımlılık ve onaylanma ihtiyacı yarattığı için çocuk bir başarı gösterdiğinde her zaman takdir ve övgü bekleyecektir.
  • Ödüllendirilmek çocuktaki heyecanı üst seviyeye çıkartır ama ödül ortadan kalkınca çocuk da o işi yapmayı bırakır.
  • Ödevini yaparsan, bilgisayarla oynayabilirsin. Ödevini yapmazsan, bilgisayarla oynayamazsın. İkisi de aynı cümledir ancak biri ödül diğeri cezadır.
  • Aile karne hediyesi vaat ettiği zaman, çocuğa “Sınıfını benim için geçmelisin” mesajı verir. Çocuğun sorumluluk alması engellenir.
  • Yardım etmek ve iyilik yapmak insanın doğasında olan bir değerdir. Çocuklar bunu iç motivasyon ile yapar. Ama çocuklara birine yardım ettikten sonra ödül verilirse veya övülürse, iç motivasyon yerini dış motivasyona bırakır. Bu sefer ödül olmazsa iyilik de yapamaz hale gelir.
  • Çocuk sınavdan 70 aldığında eğer ebeveyn “100 alan var mı?”, “En yüksek kim aldı”, “Sınıf ortalaması kaç” veya “Ayşe kaç aldı” gibi sorular sorarsa, ona “sen başarılı olduğun sürece değerlisin” mesajını verir.
  • Özdeğerlendirme sorusu önemlidir: Yani, çocuk öğretmene “Nasıl olmuş” diye sorduğunda öğretmen “Sence nasıl olmuş” diye sorabilir.
  • Çocuk resim yaptığında ve anneye gösterdiğinde anne; “aferin çok güzel olmuş” derse, bu ifade gelişimi sağlamaz. Ama anne şöyle derse: “Aferin, farklı renkler kullanmışsın”, “Aferin, objeler arasında yakınlık ve uzaklık dengesini sağlamışsın”, “Aferin, bütün sayfayı doldurmuşsun…” çocuk neyi iyi yaptığını bilir.
ÖNERİLER
  • Ödül veya hediye hiçbir koşula bağlı olmadan verilmelidir.
  • Her çocuk ailenin bir üyesidir ve sorumlulukları vardır. Bu sorumlulukları ödül olmadan yerine getirmelidir. Yapacağı her işte ödül verilirse çocuk sorumsuzluğu öğrenir.
  • Rekabet ve yarışma da bir kontrol mekanizmasıdır. Motivasyonu düşürür. Bu yüzden aile içinde bireylerle rekabet ve yarışma olmamalıdır.
  • Sürekli kazanan bir çocuk, başarısıyla kabul gördüğünü düşünür. Ailesinin ve öğretmenlerinin onu başarısı için sevdiğini zanneder. Bu yüzden çocuk kaybetmeyi de bilmelidir.
  • Sorumluluk kazandırmak için üç adım vardır: düzen kurmak, problem çözmek, bedel ödetmek.
DENEYLER
  • 1970. Skinner, Harvard Profesörü. Güvercinlere radarda yabancı madde gördüklerinde füzeyi ateşleyecek düğmeye basmayı öğretiyor. Ödülün hayvanlarda işe yaradığını gören eğitimcilerin aynı metodu okullarda öğrencilere uygulamak geliyor akıllarına.
  • 1971. Prof.Edward Deci. Öğrencileri iki gruba ayırıyor. Bir gruba ödülle, diğer gruba ödülsüz lego oynatıyor. İkinci deneyde ödülü ortadan kaldırıyor ve ilk grubun lego oynamadığını, ikinci grubun ise daha uzun oynadığını gözlüyor.
  • Maymunlar fMRI makinasına bağlanıyor. Sarı ışık yaktıktan sonra elma veriliyor. Birkaç denemeden sonra sarı ışık yandığında beynin dopamin salgıladığı gözleniyor. Sonra gitgide bu hormon azalıyor. Meyve değiştirildiğinde tekrar dopaminin arttığı gözleniyor.
  • Nobel ödülü almış bilim adamlarının araştırma sayılarını azalttığı gözleniyor.
  • Denekler iki gruba ayrılıyor. Birine ödül veriliyor, diğerine verilmiyor. Hiç bilmedikleri bir şey yaptırılıyor. fMRI makinasına bağlanarak beynin striatum yani zevki yöneten bölgesi gözleniyor. Ödül alan grup daha çok zevk alıyor ancak ikinci grup kıyasla az da olsa zevk alıyor. İkinci deneyde ödül ortadan kaldırılınca ilk grup hiç keyif almıyor, ikinci grup daha fazla keyifle devam ediyor.
  • Anaokulu öğrencileri ikiye ayrılıyor. İki gruptanda resim çizmeleri isteniyor. Bir gruba kamera ile izlendikleri söyleniyor, diğer gruba özgürsünüz deniyor. Etkinlik bittikten sonra masaya farklı materyallerde ekleniyor ancak ilk grup resmi bırakıyor, ikinci grup devam ediyor. Kendini özgür hisseden çocuklar gelişim gösteriyor.
  • Öğretmen yazın kitap okuyanlara sözlü notu olarak 100 vereceğini söylüyor, çocuklar kitap okumayı araç, 100 puan almayı amaç gördükleri için en ince kitabı seçiyorlar.
  • Çocuğunu almaya geç kalan veliler için okul her 10 dakika için 3 dolar ceza kesiyor. Velilerdeki geç kalma oranı daha da artıyor. Çünkü hem geç kalma meşrulaştırılmış oluyor hem de veliler parası kadar geç kalarak bunu kendi hakkı olarak görüyor.
  • Para karşılığında 3 gruba iş yaptırılıyor. Para miktarı farklı farklı. En iyi performansı en düşük para alan ekip gerçekleştiriyor. Çünkü para arttıkça endişe artıyor ve performans azalıyor.
  • 1940’larda İngiliz Hükümeti Hindistandaki kobra yılanlarının azalması için bir ödül programı başlatıyor. Her yılan getirene yılan başı para veriyor. Önce yılan sayısı azalıyor ancak sonra eskisine göre daha da artıyor. Çünkü Hintliler yılan çiftliği kuruyor ve yılanları yetiştirip devlete satmaya başlıyor.
  • Kanada’da yapılan bir araştırmaya göre işyerlerindeki %2’lik güven artışı, insanların hayatına %36’lık zamdan daha fazla katkıda bulunuyor.

Ödüllü koşullandırmanın mucidi olan Skinner'ın deneyini anlatan video...




SONUÇ

Ödülle kontrol edilen çocuğun değil; birey olarak kabul gören, seçme hakkı verilen, gelişim gösteren çocuğun özgüveni yüksek olur. Özgüveni yüksek olan çocuk, mutlu ve başarılı bir çocuktur. Böyle çocuklar yetiştirmek istiyorsak, öncelikle çocuğu değil, kendi düşünce yapımızı değiştirmeliyiz. Bunu yaptığımız an, düşünce tarzımız değişecek ve zaten doğal olarak ödül, ceza, övgü veya rekabet gibi kontrol araçlarını kullanmamıza gerek kalmayacak.



Arka Kapak

Çocuk Eğitiminde Doğru Bildiğimiz Yanlışlar! Acaba ödülle ilgili tüm bildiklerimiz yanlış mı?

- Ödül, neden motivasyonu düşürür?
- Ödülle değerler neden öğretilemez?
- Ödül, yaratıcılığı neden olumsuz etkiler?
- Ödül, yapay sevginin bir göstergesi midir?
- Ödülle büyüyen çocukları ne tür tehlikeler bekler?
- Mutlu ve başarılı bir çocuk gerçekte nasıl yetiştirilir?

Bunun gibi merak edilen birçok sorunun yanıtını eğitim bilimci Dr. Özgür Bolat, son 70 yılda yapılan bilimsel araştırma ve gerçek vakalarla net bir şekilde ortaya koyuyor.

Dr. Özgür Bolat, sadece ödülün görünmeyen gizli zararlarını anlatmıyor; bizlere bir model, pratik çözümler ve uygulamalar öneriyor.

Kılavuz niteliğindeki bu kitabı okuduğunuzda mutlu, özgüvenli, sorumluluk sahibi ve başarılı bir çocuk yetiştirmek için önemli bir adım atmış olacak, çocuğunuzla ilişkinizde anlamlı değişiklikler yaşayacaksınız.

Aynı Kategoride Eklenmiş Son Kitaplar
Card image cap
Yenilik Algoritması Yeni

Genrich Altshuller

Kendisinden önce binlerce kişinin çözemediği bir problemi çözen bir mucidin sıradışı bir yaratıcı ...

Card image cap
İnsan Yönetimi

Business Review

Pek çok yönetici liderlik tarzının stratejik bir tercihten çok bir kişilik fonksiyonu olduğunu dü ...

En Çok Okunan Kitaplar
Card image cap
İnce Memed 2

Yaşar Kemal

Bu roman, atalarından kalma köy toprağını çektiği her türlü eziyete rağmen terketmeyen, son nefes ...

Card image cap
Kırlangıç Çığlığı

Ahmet Ümit

Suriyeli göçmenlerin dramı, çocuk istismarı ve organ kaçakçılığı, maalesef ülkemizin gündemini hâ ...

Tüm Kitaplar

İncelemesini hazırladığım tüm kitapların listesi için...

Devam...
Kitap Hakkındaki Yorumlarınız

    Kitap hakkında ilk yorumu siz yapabilirsiniz...


Bu siteden elde edilen reklam gelirleri ile kimsesiz çocuklarımıza KİTAP alınmaktadır. Geleceğimizin güvencesi olan çocuklarımız ancak okuyarak geleceğimize şekil verebilirler. Her kitap bir hayattır. Hayatı okunduğu kadardır.

Serdar Kılıçsel © 2018
facebook.com instagram.com linkedin.com